Çerez Örnek

Eğitim Hakkında

YeÅŸil DönüÅŸümde Biyokütle Enerjisi: DoÄŸal Kaynaklardan Ekonomiye Sürdürülebilirlik EÄŸitimi

 

30 Ekim - 1 Kasım 2024

Yer: Ege Üniversitesi Biyokütle Enerji Sistemleri ve Teknolojileri Uygulama ve AraÅŸtırma Merkezi (BESTMER)

119/1 Sok. No.2 EVKA-3 Bornova/Ä°ZMÄ°R

 

(BU ETKÄ°NLÄ°K TÜBÄ°TAK 2237-A BÄ°LÄ°MSEL EĞİTÄ°M ETKÄ°NLÄ°KLERÄ° DESTEĞİ KAPSAMINDA DESTEKLENMEKTEDÄ°R.

ÅžEHÄ°R DIÅžINDAN SEÇÄ°LEN VE GELECEK OLAN KATILIMCILARIN YOL, KONAKLAMA VE Ä°AÅžE GÄ°DERLERÄ° TÜBÄ°TAK TARAFINDAN KARÅžILANACAKTIR.)

 

Planlanan eÄŸitim kapsamında, biyokütle enerjisi temel kavramları ve kullanılan hammaddelerin karakterizasyonu ele alınarak, üretim prosesleri, teknolojik geliÅŸmeler ve Ar-Ge çalışmalarına deÄŸinilmesi hedeflenmektedir. Ayrıca, eÄŸitim programı; biyokütle enerjisinin günümüz dünya ve Türkiye’deki durumu, mevcut politikalar, sürdürülebilirlik ve akıllı uzmanlaÅŸma yaklaşımıyla biyokütle enerjisi, karbon ayakizi gibi farklı temalarda bilgi paylaşımını da içermektedir. Bu kapsamda hazırlanan derslerin, eÄŸitim programının ilk 2 günü süresince yüz yüze verilmesinin yanı sıra 3. gün için planlanan biyokütlenin karakterizasyonuna yönelik uygulama dersi ile katılımcılara laboratuvar deneyiminin de kazandırılması öngörülmektedir. Bu doÄŸrultuda, uygulamalı ve teorik olarak verilen dersler kapsamında edinilen bilgilerin özümsenmesi, yorumlanması ve deÄŸerlendirilmesi açısından farklı disiplinlerden eÄŸitmenler ile katılımcıların bir araya geleceÄŸi ve inovatif fikirlerin ortaya çıkmasına olanak saÄŸlayacak ortak akıl toplantılarının yapılması planlanmaktadır. Ayrıca katılımcıların, biyokütle enerji sektöründe faaliyet gösteren bir tesisin çalışma ortamını gözlemleyebilmeleri ve sistemin iÅŸletilmesi ile ilgili yerinde bilgi edinebilmeleri açısından teknik gezi yapılması da bu planlanan eÄŸitimin kapsamı dahilindedir.

 

Günümüzde artan nüfusla birlikte birincil enerji arzındaki talepler de yükseliÅŸ göstermektedir. 2023 yılı Türkiye elektrik üretiminin kaynaklara göre dağılımına bakacak olursak; %36,3'ünün kömürden, %21,4'ünün doÄŸalgazdan, %19,6'sının hidrolik enerjiden, %10,4’ünün rüzgardan, %5,7’sinin güneÅŸten, %3,4'ünün jeotermal enerjiden ve %3,2’sinin diÄŸer kaynaklardan elde edildiÄŸi görülmektedir (https://enerji.gov.tr/bilgi-merkezi-enerji-elektrik). Öte yandan ülkemizde 2022 yılında 3,58 milyon ton ham petrol üretimi yapılmasına karşın 33,49 milyon ton ham petrol ithalatı yapılmıştır. Bu verilerden yola çıkılarak ülkemizin %90 oranında ham petrol ithalatına bağımlı olduÄŸu sonucuna varılmaktadır. Aynı ÅŸekilde doÄŸalgaz verileri incelendiÄŸinde 2022 yılında ülkemizde üretilen ve tüketilen miktarlar kıyaslanınca, ülkemizin doÄŸalgazda %99 oranında dışa bağımı olduÄŸu görülmektedir.

Hem sınırlı kaynaÄŸa sahip hem de yerli olmayan, kullanımının çevrede tahribat yarattığı, ekonomik olarak kullanılabilirliÄŸinin zorlayıcı olduÄŸu petrol türevleri, doÄŸalgaz ve kömür gibi fosil kaynaklar yerine, tüm dünya ile birlikte ülkemiz de yenilenebilir enerjiler konusunda çalışmalar hız kazanmıştır.

 

Günümüzde artan nüfusla birlikte birincil enerji arzındaki talepler de yükseliÅŸ göstermektedir. 2023 yılı Türkiye elektrik üretiminin kaynaklara göre dağılımına bakacak olursak; %36,3'ünün kömürden, %21,4'ünün doÄŸalgazdan, %19,6'sının hidrolik enerjiden, %10,4’ünün rüzgardan, %5,7’sinin güneÅŸten, %3,4'ünün jeotermal enerjiden ve %3,2’sinin diÄŸer kaynaklardan elde edildiÄŸi görülmektedir (https://enerji.gov.tr/bilgi-merkezi-enerji-elektrik). Öte yandan ülkemizde 2022 yılında 3,58 milyon ton ham petrol üretimi yapılmasına karşın 33,49 milyon ton ham petrol ithalatı yapılmıştır. Bu verilerden yola çıkılarak ülkemizin %90 oranında ham petrol ithalatına bağımlı olduÄŸu sonucuna varılmaktadır. Aynı ÅŸekilde doÄŸalgaz verileri incelendiÄŸinde 2022 yılında ülkemizde üretilen ve tüketilen miktarlar kıyaslanınca, ülkemizin doÄŸalgazda %99 oranında dışa bağımı olduÄŸu görülmektedir.

 

Hem sınırlı kaynaÄŸa sahip hem de yerli olmayan, kullanımının çevrede tahribat yarattığı, ekonomik olarak kullanılabilirliÄŸinin zorlayıcı olduÄŸu petrol türevleri, doÄŸalgaz ve kömür gibi fosil kaynaklar yerine, tüm dünya ile birlikte ülkemiz de yenilenebilir enerjiler konusunda çalışmalar hız kazanmıştır.

 

Yenilenebilir enerjilerin kullanımı konusunda pek çok ülkenin mutabık olduÄŸu ve yürürlüÄŸü koyduÄŸu yasaların ve anlaÅŸmaların yanı sıra, lokal olarak sürdürülebilirlik kavramının iyileÅŸtirilmesi adına da faaliyetler gerçekleÅŸtirilmektedir. Özellikle son yıllarda ön plana çıkan Paris Ä°klim AnlaÅŸması, iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi ile ilgili önlemlerin alınması, ortak bir yol haritasının belirlenmesi ve ulusal katkı beyanlarının sunulmasıyla oluÅŸturulmuÅŸ bir sözleÅŸmedir. Türkiye’nin de taraf olarak yer aldığı bu anlaÅŸmanın yasal baÄŸlayıcılığı bulunmaktadır. Bu kapsamda küresel sıcaklık artışının 1,5 °C ile sınırlandırılması hedeflenmekte, bununla ilgili de hukuki yaptırımlar oluÅŸturulmaktadır. Bu anlaÅŸma kapsamında daha önce çevreye zararlı gazların salınımının 2030’a kadar % 21 artıştan azaltma taahhüdünü veren Türkiye’nin, ilk adım olarak, enerji, atık, ulaşım, binalar ve tarım sektörlerindeki emisyon azaltım hedeflerini gerçekleÅŸtirmesi planlanmaktadır.

 

Bunun yanı sıra, Avrupa Ä°mar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Avrupa Komisyonu tarafından karbon ayak izini izlemek için yürürlüÄŸe konulması öngörülen karbon vergisi uygulamasının Türkiye’yi de kapsayacağı beklenmektedir. Bu kapsamda, “Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması” ile hali hazırda karbon fiyatlandırma sistemi mevcut olmayan ülkelerde faaliyet gösteren ve yüksek karbon salınımlı iÅŸlemlerin izlenmesi ve çevreye verilen tahribatın önlenebilmesi adına karbon salınımının azaltılması amaçlanmaktadır. Yüksek üretim kapasiteli ve fosil yakıt kullanan iÅŸletmelerin bu kapsamda en büyÄŸk etkilenen sektörler olacağı tahmin edilmektedir.

 

Tüm bu koÅŸullar göz önüne alındığında, yenilenebilir enerjiler ve onlardan üretilebilecek enerjinin ülkemizde yaygın olarak kullanımı da önem kazanmıştır. GüneÅŸ, rüzgar, jeotermal gibi yenilenebilir enerjiler içinde ise biyokütle enerjisi; hammadde temininden üretim sistemlerinin yerli kaynaklarla oluÅŸturulabilmesine, kullanım amacının farklılığından kurulacak yerlerin çeÅŸitli varyasyonlara sahip olmasına ve çeÅŸitli son ürün eldesine kadar pek konuda avantaja sahip olduÄŸundan ön plana çıkmaktadır.

 

Planlanan bilimsel eÄŸitim kapsamında, biyokütle enerjisi konusunda alanında uzman kiÅŸilerce; hammadde üretimi, toplanması, lojistik, projelendirme, fizibilite, dönüÅŸüm yöntemleri, laboratuvar çalışmaları, pilot ölçekli çalışmalar, sanayi ölçekli uygulamalar, politikalar ve güncel durum gibi farklı konularda detaylı bilgi paylaşımı gerçekleÅŸtirilecektir.

 

Günümüzde alternatif olarak adlandırılan biyokütle enerjisinin ve özellikle biyogazın ileride büyük potansiyellere sahip olacağı, sektörde daha büyük yer edineceÄŸi ve ülkemizin kalkınması, sosyoekonomik yapının iyileÅŸtirilmesi ve sürdürülebilirliÄŸin saÄŸlanması amacıyla daha da önem kazanacağı ön görülmektedir. Konuyla ilgilenen en az ön lisans mezunu tüm araÅŸtırmacılara açık olacak bu etkinlik sayesinde biyokütle enerjisinin önemi ve kullanımı tüm detaylarıyla aktarılabilecek, ileride gerçekleÅŸebilecek çalışmalara ve sistemlere yönelik eÄŸitim saÄŸlanabilecektir.


Ege Ãœniversitesi

EGE ÃœNÄ°VERSÄ°TESÄ°